23 Mayıs 2009 Cumartesi

24 mayıs pazar akşamı saat 19.00 da sergi salonunda forum düzenlenecektir. forumda fotoğraflarla ilgili; yorumlar, birbirinden farklı bakış açıları, sıradışı açılımlar ve iran ile ilgili; izlenimler,hikayeler,kulaktan dolmalar paylaşılacak serginin hakkı teslim edilecektir.

21 Mayıs 2009 Perşembe

-Teşekkür Yazısı-
Açılış kokteylindeki konuşmamda söylediklerimi birkez daha burda tekrarlıcam.bu sergi imece usulü kotarılmış kolektif bir çalışmanın ürünüdür. elini uzatan herkese çok teşekkür ederim.bu başarı hepimizin..
- Karşı sanat platformu : Feyyaz Yaman
- Atelye Alaturka: Özcan Yaman
- Aysu ltd. : Bilal Aysu
- DEM : Safa,İlker,Mustafa,...
- Genç Fotokopi
- Fotoğraf.web.tr : Nihat
- EGEV: Mustafa,Pelin,Emre, Babek
*Emir, Ahmet, Ezgi, İrem, Duygu, Simge, Naz, Sanem, Çağrı, Şafak, İlker, Deniz, Yiğitcan, Çağdaş, Gizem

17 Mayıs 2009 Pazar

20 mayıs çarşamba saat:19.00 da gerçekleşecek açılış kokteylinde ilker şimşekcan arkadaşımızın santur performansı yer alıcaktır. ayrıca kokteyl boyunca ilgisi olan arkadaşlarımızın bu geleneksel iran enstrümanına yakın temasa geçebilmesi serbest denemeler yapabilmesi için bir adet santur bulundurulacaktır.

12 Mayıs 2009 Salı

Fanzin yazısı

İran yolculuğunun kısa hikayesİ: çizgi berisindeki hayallerimizin diyarı İRAN

1 Yıllık etkileşim ve motivasyon arayışının ardından, sevgili yol arkadaşlarım; İstanbul uni. Fars dili ve edebiyatı öğrencisi en az ihtiyacımızı karşılayacak düzeydeki farsçasıyla iletişimimizden sorumlu Enes, 20 + ülkelik yurtdışı seyahat tecrübesiyle plan-program sorumlumuz Kemal Işık ve kıt kaynakların etkin kullanımının eğitimini aldığını düşünen bu yüzden de bütçeden sorumlu aynı zamanda  ‘o’ anların takipçisi konumundaki bendeniz 22 ağustos-3 eylül tarihleri arasında adımlarımızı tükettik. Bu görece ideal kolektifin kısaca rotası;

Güzelgaha göre kuzeyden güney’e ; ilk şehrimiz türk kökenlerin azınlık olmadığı Tebriz, kuzeyi ile güneyinin bebek-sultanbeyli frekanslarında farklılaşabildiği büyük başkent Tahran, zamanında dünya yarısı olarak adlandırılan doğal güzellikleri ile tarihi özelliklerin içiçe barındığı güzel şehir Esfahan,(ülke ekonomisi adına ilk dipnot karayolu ıle 7-8 saat mesafedeki Tahran-Esfahan arası 30ytl uçak bileti parası) arzulanan kerpiç mistizmine tatmin olunan mecuzilerin(yezidilerin), ateşe tapanların son memleketi kum şehri Yezd, pers kokularının aheste aheste burunları mest ettiği şarap kıvamında Şiraz, bin yıllık imparatorluğun beşiği, ismi festival filmlerinde taçlandırılan Persepolis.(ülke ekonomisi adına son dipnot dönüş 23 saatlik otobüs yolculuğunun değeri: 12 ytl)

bu özel kentleri kapılar ve gölgeler eşliğinde imgelemek isterseniz fotoğraf sergisi tatmin noktasında sizinle dipdibe,

*müzik için bir parantez; santur ve tablaları ¼ fiyatına bulma ihtimaliniz size şevk verecektir..

sergi sahibi hakkında içerik bilgisi :

 http://www.omer-504.blogspot.com

11 Mayıs 2009 Pazartesi


Manifesto : Fotoğraflar, yaftaların berisindeki İran ile Pers İmparatorluğu gölgesinin ihtişamlı ışıltısı arasında tekinsiz bir alan.

Açıklama : Sergi fotoğrafları, 22 ağustos - 3 eylül 2008 tarihleri arası 3 kişilik bir kolektifle yapılan İran yolculuğu sırasında çektiğim 1150 fotoğrafın arasından seçilmiş 40 adet fotoğraftan oluşmaktadır. 


5 Mayıs 2009 Salı

 - Fotoğraf sergisinden İran heveslilerine yardımcı olabilecek alternatif rehberlik servisi; 

*yazı gezi partnerim Kemal Işık tarafından yazılmıştır.

Yolculuğumuz:

İran’ı görmek, anlamak ve fotoğraf çekmek için uzun senelerdir bir yaz gezmesi planlasak da 2008 yazına kadar bu mümkün olmadı. Sonunda arkadaşım ve fotoğrafların çoğunun sahibi arkadaşım Ömer Yılmaz’ın gayretleri sonucunda bu yolculuğa cesaret ettik. Sonradan ekibe elinde güzel bir gezme planı olan Fars Dili ve Edebiyatı öğrencisi kuzenim Enes Sever de katıldı. Gidiş-dönüş planları yapıldı, kabatasalak bir rotasyon çıkarıldı.
Bu rehberi yazmak İran öncesinde İran’a dair çok bir şey bulamamanın getirdiği programsızlık, ne yapacağını ne kadar kalacağını bilememe gibi sorunlar ve İran’da yaşadığımız kafakarışıklığını gidermek adına piyasadaki İran’a dair iki rehberin eksiklikleri göz önüne alınarak yazıldı. Umarım faydalanılır.
İran’dan bizden farklı şey umanlar, farklı kaynaklardan beslenebilir. Bizim ne görmeyi umarak gittiğimizi yer yer belirteceğim.
22 Ağustos-3 Eylül 2008

Güzergahlar ve Yol Haritası:
İran, büyük bir yüz ölçüme sahip olması ve barındırdığı bambaşka iklim ve insanlarla büyük bir coğrafya. Bu coğrafyayı tamamen anlamak olanak dışı ancak iyi hazırlanmış bir güzergahla turistçe de olsa bu ülke adına çok şey öğrenilebilir. Başta düşündüğümüz güzergah ile sonrasında gerçekleştirdiğimiz güzergah arasında zaman ve ulaşım yüzünden bazı değişiklikler oldu. Ben belli zaman uzunlukları için belli rotalar tavsiye edeceğim. Benim tavsiyelerim daha çok gezgin olarak İran’ı görmek ve tanımak, İslami kökleri ve doğuyu anlayabilmek, kaba siyasal ve sosyal okumalar yapabilmek için yerinde olacaktır. Tırmanış, trekking, İslam öncesi İran yapıları gibi spesifik haritalar için Lonely Planet’e başvurulabilir.

6 Gün:
Tebriz ( 1 gün )
Tahran ( 2 gün )
İsfahan ( 2 gün )
Şiraz ( 1 gün )

9 Gün:
Tebriz ( 1 gün )
Tahran ( 3 gün )
Yezd ( 1 gün )
İsfahan ( 2 gün )
Şiraz ( 2 gün )

12 Gün:
Tebriz ( 1 gün )
Tahran ( 3 gün )
Kum ( 1 gün )
Kashan ( 1 gün )
Yezd ( 1 gün )
Kerman ( 1 gün )
İsfahan ( 2 gün )
Şiraz ( 1 gün )
Meşhed ( 1 gün )

Yukardaki programlarda günden kasıt 1 tam gündür. Bunu tam olarak ayarlamak mümkün olmayacağı, ulaşımın istediğin yerden istediğin saatte bulunamaması ve dönüş yolunun da vesaite bağlı olarak uzayabileceği göz önüne alınarak ilk program 1 hafta, ikinci program 11-12 gün, üçüncü program da 15-17 gün sürecektir. Bizim programımız ikinci programa çok benziyordu ve 13 gün sürdü.

Zamanlama:

İran ı gezmek için ideal vakit sıcakların çok da artmadığı bahar ayları olsa gerek. Ancak öğrenci takvimi buna çok izin vermediğinden ya sömestre dönemi yada yazın seçilecektir. Açıkçası biz Ağustos sonunda gitmemize rağmen bikaç gün öğle vakti haricinde çok da perişan olmadık ama yaz döneminde öğle saatlerini gölgede veya otelde siestayla geçirmek lehinize olacaktır. Kış hakkında bi fikrim olmasa da iklime bakarak kışların sert geçtiği söylenebilir. Zaman seçiminde dikkat edilmesi gereken bir nokta da özellikle büyük şehirlerde otellerde yer bulmanın neredeyse imkansız olduğu Newruz ( 21 Mart ) dönemi.



Gitmeden Temin Edilmesi Gerekenler:

Başağrısı ve özellikle ishal için ilaç
Uzun yolculuklarda kullanmak üzere şişme yastık ( bazı otobüsler gerçekten rahatsız edici olabiliyor )
Lipstick hatta mümkünse dudaklar için daha ciddi bir krem
Tuvalet kağıdı ( bulunamıyor )
Eğer kullanmanız lazımsa plastik bıçak ( hiçbir restoranda bulunmuyor ) ve çay kaşığı ( çaylar kıtlama içiliyor )

Para Hesabı:

İran, yeme-içme ve konaklama başlıklarında da bahsedeceğim üzere, diğer Ortadoğu ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok da ucuz değil. Fiyatlar Türkiye’nin yarısı gibi denebilir. Ekstra harcamalar dışında kişi başı günlük 10 konaklama, 10 yeme-içme, 7.5 de ulaşım için ( şehir-dışı ve şehir içi ) yani toplamda günlük max. 30 dolar yeterli olacaktır. Tabi bu tarife için konaklama, yeme-içme ve ulaşım başlıklarındaki tercihlerimize bakmanız faydanıza. Ayrıca bu fiyatların üstüne bir de İran’a/dan gidiş-dönüş ücretleri dahil olacak.

İran’a Güzergahlar:
Öğrenci olarak Türk Hava Yolları, Pegasus veya İran Air’in yaz sezonunda 750-800 TL i bulan uçuşlarıyla Tahran’a gitmek çok makul değil. Kış sezonunda özellikle Pegasus’un daha ucuz uçuşları olduğunu duymuştum, sormakta fayda var. Bunun dışında İran Air’in İstanbul-Tebriz uçuşlarının da ucuz olduğuna dair birtakım rivayetler aldım. Bu seçeneklerden biri olmuyor ise buyurun düşük bütçeli ve çileli seçeneklerimiz:

Karayolu ile Doğubeyazıt’tan ( Ağrı ) geçen Bezirgan ( Gürbülak ) veya Yüksekova’dan ( Hakkari ) geçen Sero ( Esendere ) sınır kapıları kullanılıyor. Tren ise karayolunun olmadığı Razi ( Kapıköy - Van ) sınır kapısından çıkış yapıyor. Sero sınır kapısına gidiş, en yoğun çatışmaların yaşandığı bölge olmasından, yarım saatte bir yapılan askeri aramalardan ve yol yapım çalışmalarından ötürü korkutucu, sorunlu ve uzun olabiliyor. Sınıra yaklaştıkça daha garip, daha manasız sorularla karşılaşmak mümkün. “İran’a gidecek parayı nerden buldun” , “Bu def ne böle, hangi tarikattansın”. Arkadaş çevrelerinde uzun siyasi tartışmalarda argüman olarak kullanılan “Sen hiç Yüksekova’yı gördün mü” kalıbına cevap verip, tartışmaları bitirmek yada kazanmak mümkün.

Yaz sezonunda bu makul ama çetrefilli olasılıklar yerine 400 TL sayıp, uçakla gitme imkânınız varsa kesinlikle kaçırmayın derim, macera arayışınızı İran’a saklayın. Ancak uygun bir uçak yakalayamıyor veya karada diretiyorsanız en mantıklısı Van-Urumiye otobüsü. Airarabia ile Şiraz-İstanbul tek yönlü uçuş 200 dolar, 135 TL lik Van-İstanbul uçağını ve Van a gidiş için harcanan 30 küsur saatle 55 doları düşünecek olursak dönüş için çok rahat ve ucuz bir opsiyon, kaçırmayın derim. Bunun dışında sınırlardan sorunsuz geçiş mümkün, oyalanma ve bekleme gibi bir dertle karşılaşmadık.

Van’ a Uçuşu olan Havayolları: THY, Pegasus
Erzurum’a Uçuşu olan Havayolları: THY, Pegasus, Onur Air

Tahran’a Aktarmalı Uçuşu Olan Havayolları:
Aktarmalı İstanbul-Tahran yaz sezonu yaklaşık fiyat
Alitalia 530 Euro
AirArabia 530 Dolar/490 Dolar Şiraz’a
Gulf Air 430 Euro

Swiss Airlines, KLM, Air France ve Emirates’in benim baktığım tarihlerde uçuşu yoktu.



İstanbul-Tahran treni: Ücreti çok makul olmasına rağmen yer belirtilmiyor. Bu da demek ki bizim gibi kuşet parası ödeyip, sayısından daha fazla kuşetli bilet satıldığını öğrenip trende yer bulamayabilir ve 3.5 günlük yolu restoranda geçirmek zorunda kalabilirsiniz. Torunlarınıza anlatılabilecek bir hikaye dışında tavsiye edilmez. Biletler Haydarpaşa veya Sirkeci’den alınabilir.

Van’a uçakla, Van’dan İstanbul-Tahran veya Şam-Tahran Treni: Bizim denediğimiz gidiş metodu. Yukarda belirttiğim gibi 8 saatten 1 güne rötar haricinde 12 saat ayakta gitmeye mahkum olabilirsiniz. ( ki bizim gibi acemiyseniz o hengamede kesinlikle olacaksınız ) “Bana böle bir bilet haber verilmedi” diyen Van istasyon şefinin sizi kitlemesi muhtemel.

Van’a uçakla, Van’da Urumiye’ye otobüs: Sadece sabah 9 gibi var diye biliyorum. Mantıklı yollardan biri olabilir. Urumiye’den Tebriz veya Tahran a gündüz vakti kolaylıkla otobüs veya derbas ( uzun yol taksisi, ulaşım başlığında daha fazla bilgi vercem ) bulabilirsiniz.

Van’a uçakla, Van’dan Sero sınır kapısına, Sero’dan Urumiye’ye: Van’dan Yüksekova’ya gidecek araç kolaylıkla bulunabilir. Yüksekova’dan sınır kapısına 7.5 TL e araç bulabilirsiniz. Sınırı yürüyerek geçip diğer tarafta taksi bulup Urumiye’ye hatta Tebriz’e pazarlık yapabilirsiz. Ancak sınırın diğer tarafında taksi bulamama gibi bir ihtimal de mümkün.

Ankara-Tebriz ve Erzurum-Tebriz Otobüsleri: Bir malumatım olmamasına rağmen uzun saatler sürdüğünü ve en akıllıca çözüm olmadığını söyleyebilirim. Ankara veya Erzurum’a gidiş uçakla ucuza sağlanabilir. Otobüsler muhtemelen sabah saatlerinde kalkıyordur, otogarı arayıp öğrenmekte fayda var.



İran Üzerine:

Konaklama:
Daha önce belirttiğim gibi İran’da konaklama, diğer Ortadoğu ülkelerine nazaran daha pahalı, fiyatla Türkiye’nin yarısı gibi denebilir. Daha önceki taktiğim, sırtta çanta gördüğün otele girip fiyat sormayı, bu tatilde hem rehberimizde belirtilen onca otel olmasından, hem yükümüzün ağır olmasından, hem de Tahran, İsfahan gibi şehirlerin çok büyük olmasından gerçekleştiremedim ancak sabrınız varsa bu yöntemle kalacak çok daha mantıklı/makul yerler bulabilirsiniz. Daha ilerde şehirlerle ilgili kısımlarda bazı oteller hakkında bilgi vereceğim. Burda otellerle ilgili bikaç genel husustan bahsedicem.

Otel odaları genelde ortak tuvaletli veya hususi tuvalet/duş, buzdolabı, TV li şeklinde ikiye ayrılıyor. Biz TV ve buzdolabını neredeyse hiç kullanmamamıza rağmen hususi banyo için ikinci tipi tercih ettik. Ortalama bir otelde bu tarz odaların fiyatları kişi başı 5 dolardan başlayıp 15 e kadar çıkabilirken ilk tarz odaların fiyatları genelde kişi başı 5 ila 10 dolar arasında. Tuvaletler genelde a la turca ama temiz. Bazı otellerde odalarda duş imkanı olmasına rağmen havlu verilmemesi gibi garip bir durum mevcut, gereksiz yer kaplayacak havlu taşımamak için otele girerken sormada fayda var. Odalarla ilgili yaşadığımız en büyük problem ise havalandırmalardı. Genelde merkezi olan havalandırmalar bazen saçlarınızı dans ettirecek kadar güçlü, duştan sonra üşütmek kaçınılmaz oluyor. Resepsiyona başvurup çözemediğiniz durumlar için yatarken giyecek kalın bir şeyler getirmek faydalı. Ayrıca oteldeki gürültüden bahsettiğim bir resepsiyonistin tavsiyesine uyarak kulak tıkacı getirmek faydalı, zira odalarla ilgili herhangi bir problem çözme yetisiyle tatilimiz boyunca karşılaşamadık.

İran’da her bütçeye uygun otel mevcut. Günlük 5 dolardan, 150 dolara kadar oteller var. Bizim kaldığımız odalar ortalama sayılabilecek, yeri merkezi olan mekanlardı. Ayrıca ortak tuvalet ve duştan kaçınıp, a la franga tuvaletli odalar bulmaya çalıştık. Ortak duş, lavabo ve a la turca tuvaletle sorununuz yoksa çok daha düşük meblağlara oteller bulabilirsiniz. Bizim otalama kişi başı oda harcamamız 7-8 dolar civarındaydı ki üç kişilik odalarda kalmamız maliyeti düşüren bir faktördü. Yalnız veya ikili odalarda kişibaşı maliyet daha yüksek olacaktır. Tebriz, Yezd gibi nispeten küçük şehirlerde maliyet daha düşükken, özellikle Tahran’da oda bütçesi tavan yapabiliyor. Yolculuğun sonuna doğru kişi başı 15-20 dolarlık bir odada kalıp kendinizi şımartmanız çok iyi gelebiliyor ki biz daha sonra belirteceğim üzere bunu seyahatin ortasında, Yezd’de yaptık.

Eğer emin adımlarla ilerlemek gibi bir düşünceniz varsa Tahran ve İsfahan dışında ( Newruz haricinde) rezervasyona gerek yok diyebilirim, ki oteli görmeden rezervasyon bazı yerlerde şoke olmamanız açısından daha mantıklı. Rezervasyon yaptırmak isteyenler için şehirlerle ilgili bölümde merkezi, rahat, güvenli birkaç otelin numarasını vereceğim.

Tebriz ve Urumiye gibi Azerilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde “konak” diye hoş bir kavramla tanışacaksınız. Türk olduğunuzu öğrenince size yapılacak bu teklif duruma göre ısmarlama, arabayla götürme veya kalmaya davet etme anlamına geliyor. Biz göze almadık ancak denenebilir.

Yeme-İçme:
Açıkçası İran, bir ehli keyf olarak beni, yeme-içme konusunda hayal kırıklığına uğrattı. Ortadoğu ülkeleri, özellikle Suriye’de, nargile, kahve, bilumum meyve kokteylleri, kebapların kalitesini görmüş ve sadece bunların dahi gezi nedeni olabileceğini düşünecek kadar bu hususu ciddiye alan biri olarak İran’daki nirvana beklentilerim suya düştü. 13 gün, “cello kebap” la geçen 39 öğün boyunca Türk mutfağını çok aradım. Aşağıda ünlü birkaç yemekten bahsedicem ancak öğünlerinizi cello kebab, hamburger, sosisli ekseninde geçirmek istemiyorsanız –ki emin olun istemiceksiniz- yanınıza nasıl hazırlayacağınızı bilememekle beraber hazır çorba, konserve fasulye veya benzeri şeyler almanızı tavsiye ederim. Her güne bir çorba almanız hayat kurtaracaktır, emin olun.

Yemeklerin temizliğine, bulunabilirliğine, kalitesine gelicek olursak. İsfahan ve Tahran’da fast-food bulunabiliyor, ancak İran’ın tamamında lezzet olarak çok kötüler. Cello kebab ise yegane yiyeceğiniz olarak 15-20 dakikalık aramalarla bulunabilir. Gece acıkmanız durumunda tek şansınız otel, ki o da çok düşük bir ihtimal. Mekanlar en geç 12 de, Tahran’da ise garip bir şekilde 10 da kapanıyor, kendinizi ona göre ayarlayın. Ayrıca İran’da serviste bıçak verilmediğini bir kere daha hatırlatalım.

Cello Kebab: Biftek veya şiş et ile pilav. İran’da pilavlar safranlı oluyor ve yağsız olarak servis ediliyor. Yanında getirilen tereyağını keyfinize göre koyup karıştırıyorsunuz. Pilavların çok lezzetli olduğunu söylemek lazım, en azından ilk 3 gün öyle geliyor. Cello kebab, yanında soğan ve domatesle, bazen de ufak limonlarla servis ediliyor. Bunları kullanmak kebabı daha lezzetli yapıyor, en azından ilk 4-5 öğünde.

Dizi: Abgust da denilen soğan, domates, nohut gibi sebzeler içeren bir çorba, denemek lazım derim.
Fasenjun: Fındıklı nar soslu servis edilen köfte ve patlıcanlı bir yemek. Orijinal ama benim bile midemi bozdu.
Dolma Bademjun: İsminden çağrışım yapacağı üzere patlıcanlı dolma, denemek lazım


İran’da çaylar kaliteli ancak kahve adına bir şey yok. Çaylar, İngiliz usulü ortaya seramik demlikte geliyor ve poşet çayların dahi tadı gayet hoş. Çayın kıtlama içildiğini dolayısıyla yanınızda ufak bir çay kaşığı götürmenizin çok faydalı olacağını hatırlatalım. Tahran sokaklarında, çok güzel olmasa da meyve kokteylleri bulmak mümkün. Şansınıza güzel bir yer de çıkabilir, dut-muz karışımını deneyin derim.

İran’da garip bir şekilde nargile adına kaliteli bir şey bulamayacaksınız. Tahran’da aşağıda tavsiye edeceğim bir mekan dışında nargilelerin hepsi ufak turistik boy ve tütün kaliteleri kötüydü. Yine de İsfahan/İmam Meydanı, Yezd/Malik-i Tüccar gibi bazı mekanlarda oryantalist fanteziler yaşamak adına içmek hoş oluyor. Çok az mekanda sipsi verildiğini ve yanınızda filtreli bir sipsi getirmenin mantıklı olacağını ekleyelim.

Ulaşım:

İran’da ulaşım özellikle şehir dışında kabusa dönüşebiliyor. Geceleri otobüs seferi bulmanın neredeyse imkansız olması dışında, yolculuk sırasında çok rahatsız olabiliyor, insanlarla kavga edebiliyorsunuz. Gezi planlamada ve yolculuk sırasında çok fazla yorulacağınızı, canınızın sıkılacağını şimdiden söyleyelim.

Şehir içi Ulaşım:

Taksi: Şehir içi gezmelerin ana aracı. Türkiye’ye göre çok uygun. İki-üç farklı tipi var, en döküntüler en ucuz olanlar. En fazla kullanacağınız araç olacak. Fiyatları hakkında şehir başlıklarında bilgi vericem ama kavga etmelere, çok ağır kazık yemelere, derdini anlatamamalara hazır olun. Taksimetre olmadığı için genelde turistlere normal fiyatın çok çok üstünde bir rakam söyleniyor. Taksilerde pazarlık yapmak çok ince bir sezi gerekiyor ki genelde bu yakalanamıyor.

Şehir içi turlarında veya 40-50 km yakındaki yerleri görmek için taksilerle pazarlık yapılabilir. Şehir başlıklarında daha ayrıntılı belirtçem.

Otobüs: Seferler, duraklar bilinmediğinden çok rağbet edilecek bir şey değil ama sorup binebilirsiniz. Fiyatı çok uygun. 10 kuruşa şehrin bir ucundan diğer ucuna gitmek mümkün.

Metro: Sadece Tahran’a mahsus, gezi güzergâhlarını izlemediği için çok kullanışlı değil ancak görmek lazım.

Şehir dışı Ulaşım:

Otobüs: Otobüs ulaşımı Scania ve Mercedes araçlarla sağlanıyor. Fiyatları da farklı olan bu iki araçtan Scania ı tercih etmeye bakın. Mercedes ler, özellikle uzun yolculuklarda çok yorucu olabiliyor. Scania ların bilet fiyatları daha yüksek olmasına rağmen konfor açısından çok daha iyi. Fiyat olarak otobüsler gerçekten ucuz, en uzun yolculuğumuz olan 21 saatlik Şiraz-Tebriz için 15 dolar gibi bir rakam ödedik.

Otobüslerde siz uyumaya çalışırken bangır bangır müzik yayını yapılmasına, önünüzde oturanın koltuğunu size sormadan kucağınıza kadar indirmesine, diğer yolcularla bu tarz sorunlardan dolayı kavga etmeye hazırlıklı olun. Uzun yolculuklarda bavulları yerleştiren muavine 1-2 dolar bahşiş vermeniz rahat bir yolculuk etmenizi sağlayabilir, tavsiye ederiz. Yolculuklarda izlenen kurgu çöplüğü İran filmlerini yorumlamak yola neşe katıyor, izlenmesini tavsiye ederim.

Derbast: Şehir dışı ulaşımda kullanılan bu taksiler otobüslere nazaran gerçekten çok rahat. İstediğiniz zaman durup yemek yiyebildiğiniz gibi, bebekler gibi uyuyarak seyahat edebiliyorsunuz. 8-9 saate kadar yolculuklar için tavsiye edilir. Genelde şehirlerin en büyük terminallerinde olur ama sormakta fayda var. İsfahan’da tanıştığım bir arkadaşım 5 saatlik Yezd-İsfahan arasını 45 dolara geldiğini söylemişti. Biz de Tebriz’den Sero sınır kapısına 5 saatlik yolu 50 dolara geldik. Tebriz’den Urumiye’ye de 25 gibi bir fiyat vardı. Genelde fiyatları sabit olmakla birlikte yine de şansınızı deneyin, şehirden şehre fark edebilir. Kazıklanma riski olduğunu da belirtelim, dikkat etmek gerek.

Uçak: İran’da uçak ücretleri Türkiye’dekinin çok çok altında. Elinizde gün gün ve emin olduğunuz bir program varsa en akıllıca seyahat yöntemi ancak Tahran gibi ana merkezlere 1 hafta öncesinden bileti almak lazım, yer bulmak genelde sorun oluyor. Programınız kesin değilse dahi son gideceğiniz şehri ve günü belirleyerek oradan Tahran veya Tebriz’e bilet almanız sizi çok uzun bir otobüs yolculuğundan kurtaracaktır. Şehirlerde bulunan seyahat acentelerinden biletleri alınabilir. 8 saatlik İsfahan-Şiraz yolculuğunu 30 dolara yarım saatte yaptık. Ayrıca programınızda Meşhed gibi tamamen ters bir şehir varsa uçak hayatınızı kurtarabilir. Şiraz-Meşhed Meşhed-Tahran uçuşu 150 dolar gibi bir rakama çıkıyordu. Meşhed’i görmek konusunda istekliyseniz otobüsle toplamda 45-50 saat süren bir yolculuk için fena bir rakam değil. Havaalanında uçaktan 15 dk önce salona alınıyorsunuz ama 1 saat önceden gitmekte fayda var. İran’ın en büyük iki havayolu şirketi olan İran Air ve Aseman’ın internet sitelerinden hangi şehirler arasında uçuş olduğuna bakabilirsiniz ancak ne yazık ki iki site de rezervasyon gibi bir imkan yok.

İran Air www.iranair.com
Aseman Airlines www.iaa.ir


Para:

İran’da para birimi olarak riyal kullanılıyor. Ancak halk riyalden bir sıfır atarak tümen olarak adlandırıyor, ki banka ve bir-iki turistik yer haricinde riyal diye bir şey duyduğumu hatırlamıyorum. Pazarlıkları riyal üzerinden yapmak, ülkeye sanki yeni gelmişsiniz imajı vereceğinden çok makul değil. Bizim İran’a gittiğimiz dönemde 100 dolar, 950 bin riyal yani 95 bin tümen e eşitti.

Para bozdurmak konusunda bazı şehirlerde sorun yaşayabilirsiniz. Bankalar genelde en yaygın para bozdurma mekanları ama büyük şehirlerde döviz büroları da bulunuyor. Sokakta her adım başı elinde tomarla para tutup “dolar,euro” diye bağıran satıcılar da bulmak mümkün ama biz pek güvenemedik. İşinizi sağlama alıp bankada bozdurmak en akıllıcası. Döviz bürolarında da bozdurmadan önce kuru sormakta fayda var. Türk lirasını bazı döviz büroları bozmaklar beraber en akıllıcası dolar veya euro ile gitmek.

Paranızı bozdururken genelde 20 bin riyallik banknotlar halinde veriyorlar. Bu da 100 dolar için 50 tane kağıt para demek. Cebinizde tomar parayla dolaşmamak için 50 bin riyallik şeklinde rica edin.
İran’da tedavülde 50 bin, 20 bin, 10 bin, 5 bin, 2 bin ve bin riyallik banknotlarla, 500 ve 750 lik demir paralar mevcut. Yezd, Kashan gibi ufak şehirlere gitmeden önce para stoklamakta fayda var, buralarda döviz bozdurmak sizi uğraştırabilir.

Kredi kartının geçmediği İran’a hesapladığınız tutarın üstünde bir rakamla gitmekte fayda var. Yine de sizi uğraştıracak olsa da anlaşmalı bankalar arasında para transferi yapılabiliyor. İstanbul Levent’te şubesi bulunan Bank Mellat ile bir günde kolayca para göndermek mümkün. İran’da bankaların Perşembe günü erken, Cuma günü bütün gün kapalı olduğunu, Türkiye’de ise bankaların cumartesi ve Pazar günleri kapalı olduğunu hatırlatalım, 4 gün bekleme riskiniz var.


Alışveriş: İran kafanızda doğuya dair şeyleri almak için iyi bir alışveriş merkezi. Biz santur, tar, arbani gibi İran has müzik aletlerini çok uğraştırsa da çok uygun fiyatlara bulabildik. Bunun dışında ülkeden çıkarması konusunda çok fazla şart gerektiren kilim, halı gibi oryantalist aksesuarlar uygun fiyatlara bulunabilir. Nargile ise daha uygun ve daha kaliteli bir şekilde İstanbul’dan bulunabilir. Nargile tütünü almak istiyorsanız, işte o zaman doğru yerdesiniz.

Kilim için şehirlerin ana çarşıları tercih edilebilir. Özellikle Kerman’ın halısının çok iyi olduğunu duydum. Halı almadan önce yurtdışına çıkarma şartları, piyasa fiyatları ve nerede iyisinin bulunabileceğine dair bilgi almak kesinlikle gerekli.

Nargile tütünü için ise Tahran’da Bazaar-ı Tehran’da
El Faker in tütünleri genelde çok iyidir. El Waha ve Nakhla da en iyi tütün markalarındandır. Siz kullanmıyorsanız bile, seven bir arkadaşınıza El Faker’in nane ve limonu, El Waha’nın portakalı veya Nakhla’nın üzümünü götürmeniz büyük bir sevinç kaynağı olacaktır.

Müzik aletleri için Tahran, İsfahan ve Şiraz’da çarşılar mevcut ama ben sadece santur ve tar için fiyat belirtebilcem. Diğer aletler için pazarlığa oturun veya fiyat bilgisi edinin.
Tahran’da Baharestan meydanının etrafında 10 kadar müzik aleti satan dükkan var. Arkadaşım Ömer baya kaliteli bir santuru hard case ile birlikte 190 bin tümene aldı. Yanımızda İranlı bir arkadaşımızla gitmeden önceki son fiyatın 300 olduğunu söylememiz lazım. Bunun dışında
Tar veya santur almak için en akıllıca yer İsfahan. İsfahan’da Ali Qapu Hoteli’nin yakınlarındaki Ali Qapu Pasajı’nda 2 tane müzik dükkanı var. Ben baya kaliteli bir tarı hard case ile birlikte 215 bin tümen e aldım. Pazarlık 310 binden açılıp yaklaşık 1 saat sürdü. Şiraz’da ise Enqelap Bazaar denilen yerde 15 kadar müzik dükkanı var. Burada çok ucuza müzik aleti bulmak mümkün olsa da fiyat/kalite bağlamında İsfahan çok daha iyi. Ben buradan 40 bin tümene kılıfıyla birlikte çok kaliteli deri bir arbani, arkadaşım ömer de 150 bin den açılan pazarlığın sonucunda 80 bin tümene kullanılmış hard case ile düşük kalitede bir santur daha aldı. Müzik aletini dönüş yolculuğunda ve şehirlerarasında taşıma yorgunluğu olsa da İstanbul’daki fiyatlara bakıldığı zaman İran’dan almak çok akıllıca bir karar. Tünelde, Şiraz’dan 40 bin tümene aldığımız arbaninin daha düşük kalitelisi 230 TL ye, Şiraz’da 90 bin tümene satılan tar 650 TL ye, 80 bin tümene aldığımız santur ise 350-400 TL ye satılıyor. Tar alıyorsanız, derisinden tellerine kadar yedek parça depolamak gerekiyor, çünkü burada bulmak mümkün değil.

Çarşı alışverişi düşünüyorsanız, şehir çarşılarından beklentiniz sadece Şiraz’dan yana olsun. Diğer şehirlerde genellikle oryantalist çarşı sahnelerinden ziyade Tahtakale konsepti ile karşılaşacaksınız. Şal haricinde hediyelik eşya bulmakta zorlanacağınız çarşılar yerine paranızı Şiraz’a saklayın.

Dil
İran’da oteller ve bazı dükkanlar dışında İngilizce konuşulan yer bulmak zor. Taksicilerin hepsi İngilizceden bihaber. Dolayısıyla İran’a gitmeden önce biraz Farsça öğrenmek çok akıllıca bir karar olacaktır. Fars Dili ve Edebiyatı öğrencisi kuzenim Enes’le birlikte gitmemiz işimizi çok kolaylaştırdığı gibi, pazarlık aşamasında da çok yardımcı oldu. “How much” la “Çendi” arasındaki fiyat farkını görseniz şaşkınlığa uğrardınız, dolayısıyla tavsiyem aşağıda en çok kullanacağınız seçme kalıpları öğrenmeniz.

Tebriz’in çoğu bölgesinde ve Tahran’ın kimi kısımlarında Türkçe anlaşılıyor, derdinizi anlatamamanız durumunda Türkçeye sığınabilirsiniz.

İş Saatleri:
Tatil gününün Cuma olduğunu ve Perşembenin bizdeki cumartesiye tekabül ettiğini unutmayalım. Ayrıca yazları siesta kurumunun çalıştığını unutmayalım. Gün ortasında 1-1,5 saatlik uyku gününüzü çok daha verimli geçirmenizi sağlıyor, tavsiye bizden.
Bankalar: Cumartesi-Çarşamba 7.30-13.30 / Perşembe7.30-12.30
Kamu Binaları: Cumartesi-Çarşamba 8.00-14.00 / Perşembe 8.00-12.00
Müzeler: Yazın 8.30-12.00 13.30-17.00 gibi oluyor ama sormakta fayda var. Kışın 8.30-16.00. Müzelere pazartesi günleri, bazı yerlerde de Salı günleri kapalı.
Restoranlar: Garip saatlerle çalışılıyor. Genelde öğlenden sonra açık olmakla birlikte Tebriz’de sadece belli saat aralıklarında yemek yenebiliyor, fast-food a mecbur kalmak olası. Tahran’da ise bütün restoranlar 10 gibi kapanıyor. Diğer şehirlerde ise 11-12 e kadar yemek bulmak mümkün.
Çayhaneler: Genelde öğleden sonra 4-5 gibi açılıyorlar. Tahran dışında 11-12 e kadar oturcak yerler mümkün.


İklim/giyim kuşam

yaz aylarında yağmurla karşılaşmak çok olası olmasa da 1-2 defa çiselediğini görmek mümkün, yanınıza çok yer kaplamayan bir yağmurluk almada fayda var.
Serin akşamlar için yanınıza uzun kollu gömlek yada sweatshirt alın.
Normalde giymiyorsanız dahi yanınıza atlet alın, teri emmesi hem sizi saat başı t-shirt değiştirmekten kurtaracaktır hem de bavulda yer yaratacaktır.
Klimaların son güçte çalıştığı otel odaları ve otobüsler için mutlaka yanınıza kalın bir eşofman altı ve boynunuz için bir şal alın.
Bol bol iç çamaşırı ve bazı otellerde bulunamamasından dolayı yanınıza ufak da olsa bir havlu alın, duşa çok sık ihtiyacınız oluyor. Bavulda yer sıkıntısı olanlar otellerle ilgili yorumlarıma bakıp, havlu taşımaktan kurtulabilir.
Giyim-kuşamla ilgili yasaklar bölümüne bakmanız bavulunuzu hazırlarken size yardımcı olacaktır.

İnternet:
İran’da internetin yavaş olmasının yanında genelde bilgisayarlar çok eski. Gene de şehir açıklamalarında 1-2 adres vereceğim, bunları hem internet hem de fotoğrafları DVD e yazıp hafızanızı boşaltmak üzere kullanabilirsiniz. Wireless gibi boş bir ümide kapılmayın, sadece 5-6 lüks otelde mevcut.
Fotoğraf Çekme:
İran’da fotoğraf çekmek tahmin ettiğimden daha rahattı. Yalnızca yalnız bir bayanı veya yaşlı bir amcayı çekerken azar işitme imkânınız var. Her şeye rağmen çekmeden önce makineyi göstererek bir nevi izin almak ve çektikten sonra resmi göstermek nezaket anlamında iyi olacaktır.
Sınırlarda, polis kontrol noktalarında, Cuma namazı alanlarında ve askeri kışla duvarlarındaki resimleri, sloganları çekmek makinenizin elinizden gitmesine dahi neden olabilir, dikkat etmek lazım.
Vize:
Türkiye, bildiğim kadarıyla Cumhuriyetin başlarında yapılan bir anlaşmayla İran’ın vize istemediği tek ülke konumunda. Sınırdan vize derdi olmadan geçebilirsiniz ki bundan pasaporta gerek olmadığı gibi bir sonuç çıkarmayın. Neresi olursa olsun yurtdışına pasaportunuz olmadan çıkamazsınız.


İnsanlar/Muhabbet:

İran’da turistlere karşı genellikle hoşgörülü ve meraklı tavırlarla karşılaşılıyor. İranlılar için nereden geldiğiniz çok büyük bir merak konusu, hatta genellikle tek soru nereli olduğunuz. Acı bir frenle arabayı durdurup veya İngilizce bilen bir arkadaşını kolundan tutup getirerek size sadece “nerelisin” diye sorup, cevabını aldıktan sonra arkasını dönüp gidecek çok insanla karşılaşacaksınız. Şanslıysanız “oooh welcome” gibi bir cevap da alabilirsiniz.
Özellikle batı tipi kafelerde zaman geçiren üniversite öğrencileri turistlerle konuşmaya çok istekli oluyorlar. İngilizceniz varsa bu insanlardan İran’ın sosyal, siyasal, dini durumuna dair çok şey öğrenebilirsiniz. Bunun dışında turistik mekan sahipleri ve kamu çalışanlarıyla İngilizce anlaşıp merak ettiğiniz konularda bilgi alabilirsiniz.
Sadece meraklı gözleriniz dahi turist olduğunuzu ele vereceğinden her halükarda meraklı bakışlara maruz kalacaksınız. Giyim kuşam bölümünde daha detaylı bahsedeceğim üzere şort, uzun saç çok sık olmasa da bazı sorunlar doğurabiliyor, mümkün olduğu kadar az dikkat çekmek en mantıklısı. Satıcı-turist ilişkisi hakkında alışveriş başlığına bakabilirsiniz.

İran’da nüfusun yüzde 25 ini oluşturan İran Azerileri tarafından çok iyi karşılanacağınızdan şüphe olmasın. Her ortamda size yardım edecek, hesabı ödemeyi teklif edeceklerdir. Hatta dönüş yolculuğumuzda yaşadığımız gibi ihtiyaç olmadığı halde bağıra çağıra elinize para sıkıştırmaları bile muhtemel. İranlılar ise Türklere dair genelde nötr tavırlar içerisinde olsalar dahi Türkiye ve İstanbul dendi mi akan sular duruyor, methiyeler, iltifatlar başlıyor. Dikkat edilmesi gereken bir konu ise kısa bir muhabbetten sonra “bana orada iş bulsanız” veya kefalet isteyen “bana davetiye gönderebilir misiniz” şeklindeki teklifler. Mümkün mertebe muhabbetin bu konulara gelmesini engellemek akıllıca olur.

Siyasi, sosyal okumalar peşindeyseniz salt İngilizce konuşabilen muhalif üniversite öğrencilerinin yorumlarıyla yetinmek çok yeterli olmayacaktır. Taksiciler, dükkan sahipleri veya size muhabbet edilebilir gelen her insanlar bazı hususlara dikkat ederek konuşmada fayda var, zira devrimi ayakta tutan, hükümeti seçen entelektüel çevrelerden ziyade halk kitlesi. Siyasi konular konuşulurken eleştiri yapan taraftan ziyade soru sorup dinleyen taraf olmakta fayda var. Aksi takdirde gereksiz sorunlarla karşılaşılabilir.

Esnafla muhabbet ise bambaşka bir konu. Pazarlığın en saçmasına dahi imkan sağlayan turistliği iyi kullanmak gerek. Turistik mekanlarda –özellikle Şiraz çarşısında- fiyatların çok yukardan atıldığını söylemekte fayda var, 45 den aşağı inemem denilen hediyeleri iki adım ötede 10 a alabilmek mümkün. Bir eşyayı almadan önce diğer dükkanlardaki fiyatını öğrenmek sizi kazıklanmaktan kurtaracaktır. Pazarlık yaparken, diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi kardeş edebiyatı sökmese de İstanbul, Türkiye edebiyatı sökebiliyor. Ayrıca fiyatları daha önceden de belirttiğim üzere farsça sormak fiyatı daha da düşüren bir faktör, her ne kadar 65 i 6.5 anlayıp en fazla 4 veririm gibi rezil olmalar yaşansa da.

Farklı siyasi, dini, etnik gruplarla muhabbet kafanızda oluşturacağınız İran portresi için daha sağlıklı bir temel oluşturacaktır. Devrim muhalifleri, hükümet yandaşları, Şiiler, Sünniler, Zerdüştler, Azeriler ve Kürtlerle muhabbet zemini yaratmak, kafanızda bambaşka bir İran oluşturabilir.

Erkek olarak bayanlarla muhabbetin tabu olduğu söylenemez. Başlarda bu konuda çok gerilmemize rağmen böyle bir düşünceden bahsetmek çok mümkün değil. Size yardımcı olmaktan memnun olacak, sizi durdurup muhabbet etmek isteyen çok bayanla karşılaşabileceğiniz gibi farklı türden tacizlere maruz kalmak gibi şaşırtıcı olaylar da yaşamak mümkün. Bir yerin adresini yazan tanıştığımız bir bayanın arkadaşları tarafından sorgulanmamız haricinde bu konuda tatsız bir olay yaşamadık. Sorun yaşamamak adına size uzatılmadan elinizi uzatmamanız tavsiye edilir. Ayrıca Tebriz’de tanıştığımız insanlar Tebriz’in İran’ın genelinden daha sorunlu olduğu konusunda uyarsa da biz bunu destekleyen bir olayla karşılaşmadık.

Güvenlik/ İran’da gece geç saatlerde güney Tahran ve Yezd’in arka sokakları dışında güvensiz hissetmedik. Gasp, cinayet yaygın olmasa da sahte polis vakaları konusunda uyarıldık. Böyle bir vakayla karşılaşmamak adına sadece turist polisiyle muhatap olmak faydalı olur. Ben gezi boyunca her ihtimale karşı çantamda bir biber gazı taşıdım, her ne kadar gezi bitiminde deneyip boş olduğunu görsem de. Uçağa binerken herhangi bir sorun yaşamadım ancak Avrupa veya Dubai/Amman aktarmalı uçuşlarda sorun olabilir.
Pakistan sınırına yakın ülkenin güneydoğusundaki Sistan ve Beluçistan eyaletinin güvenlik açısından sorunlu olduğuna dair yorumlar okumuştum. Ülkedeki infazların çoğunun gerçekleştiği uyuşturucu ve kaçakçılık merkezi konumundaki Zahedan’da arabanızı sokağa park etmeniz dahi tavsiye edilmiyor. Bu bölgede 1999 ve 2003 senelerinde bisikletçilerin kaçırılıp fidye istenmesi gibi olaylar yaşanmış. Toplu ulaşım dışında vesait kullanacakların ve şehir dışında zaman geçireceklerin ekstra bilgi alması faydalı olacaktır.

Yasaklar
Çok az miktarda dahi esrarla yakalanmanız en azından altı ay hapis cezasını almanıza yol açacakken ufak çaplı suçlar sınır dışı edilmekle cezalandırılıyor. Homoseksüellik ve eşini aldatma ölümle yargılanmaya, hicabı reddetmek ise kırbaç cezasına yol açarken, turistlere cezalar bu kadar ağır olmuyor. Hangi koşulda olursa olsun kamu görevlileriyle tartışmamak en mantıklısı olacaktır. Ülkeye girişte alkol, domuz eti içeren yiyecekler sokmak yasak olduğu gibi kapağında mayolu fotoğraf benzeri resim olan yayımlar sorun oluşturacaktır.
Sağlık
Biz mide sorunları ve başağrısı gibi sıkıntılar dışında bir sorun yaşamadık. Ancak İran’ın dahil olup olmadığını sorarak günlük 1,5 dolar gibi bir fiyata hastalık, kaza, hırsızlık gibi sorunlara yönelik sigorta yaptırabilirsiniz.
Kılık Kıyafet
İran’a seyahat eden erkekleri bağlayan çok da fazla sorumluluk yokken kadınlara yönelik dikkat edilmesi gereken birçok husus var. Bayanların omuzlarını, kollarını ve bacaklarını örten, vücut hatlarını göstermeyen kıyafetlerle saçlarının en azından yarısını örten başörtüsü giymesi gerekiyor. Kum, Şiraz ve Meşhed’deki mabetlere girmek için girişten temin edilebilen çador giymek gerekiyor.
Erkekler olarak ise sokakta, sınırda ve camilerde şort giymemizin sorun olacağına dair bir sürü tavsiye aldık. Buna uyarak sürekli pantolon giymiş olsak da dönüş yolunda şort giymemiz garip bakışlar haricinde bir soruna yol açmadı. Bunun dışından uzun saç garip bakışlara, gülerek bakmalara, arkadan bağırmalara yol açsa daha ötesi olası değil. Hiçbir İranlıda göremesek de erkeklerin küpe takması hiçbir şekilde sorun veya garipseme nedeni olmuyor.